Bir tıkla zengin eden meslek! Gençlerin hayali oldu

Bir tıkla zengin eden meslek! Gençlerin hayali oldu
 Muhabir
Günümüzde popüler mesleklerden biri haline gelen Youtuber’lık, birçok gencin hayali haline geldi. Peki, bu istek kötü sonuçlara sebebiyet veriyor mu? Gençler bu durumdan nasıl etkileniyor? İşte detaylar…

Popüler mesleklerden biri haline gelen Youtuber’lık, artık çocukların ve gençlerin en çok olmak istedikleri meslekler arasında yer alıyor. Kolay para kazanma yöntemi olarak görülen bu mesleğin, çocuklar üzerindeki etkisi de büyük oluyor. Konu hakkında önemli bilgililere yer veren Pandomim Aile&Psikolojik Danışma Merkezi Psikoloğu Pakize Beyza Özpınar, “Sosyal medya kullanımı günümüzde çok küçük yaşlara kadar düştü. Sosyal medyada hesap açabilmek için neredeyse okuma yazma bilmek yeterli oluyor. Hatta daha küçük yaşlarda bile açanlar var. Tabi ki çocuğu etkileyen olumsuz yönleri çok fazla var. Çünkü gerçeklik duygularını başlıyor. Gerçek hayattan uzaklaştırıyor. İzlediği vidolardaki gibi bir hayat yaşamıyorsa, çocukta farklı sıkıntılar gözlemlenebiliyor.” ifadelerine yer verdi.

youtuber-1.jpg

‘İZOLE BİR HAHAT SÜRDÜRÜYORLAR’

Çocuklarda sosyal medya için video çekmenin gerçeklik duygulardan uzaklaştırdığını söyleyen Özpınar, “En çok karşılaştığımız sorunlardan birisi gerçeklik duygusundan uzaklaşmalarıdır. İzole bir hayat sürdükleri için sosyal yaşamlarını da oldukça etkiliyor. Dolayısıyla da çocuklar daha fazla içine kapanık yaşamaya başlıyor. Dış dünyayla iletişime geçmedikleri için iletişim kurma becerisini unutuyorlar. Teknolojinin içine gömülmüş nesiller ortaya çıkmaya başlıyor. Bu da gelecek nesillerimiz için bir tehlike. Sosyal medyada gördükleri hayatlara özendikleri için ve beğeni uğruna yaşlarına uygun olmayan, daha çok yetişkin oldukları dönemlerde yapabilecekleri davranışlar sergilemeye başlıyorlar. Yaşına uygun davranmamış ve yaşamamış oluyorlar. Yetişkin içeriklerinden kaynaklı da çocuklarımızda çok fazla kimlik karmaşası gözlemleniyor.” diye konuştu.

youtuber-4.jpg

‘EMEK KISMI GÖZ ARDI EDİLİYOR’

Youtuber’lığın kolay para kazanma yöntemi olarak görüldüğünü ifade eden Özpınar, “Youtuber’lık şu anda oldukça gündemde olan bir meslek. Kolay para kazanma yöntemi olarak görünüyor. Bu yüzden hayatın emek kısmını göz ardı ediliyor. Çocuklar istedikleri şeylere çok çabuk ulaşmak istedikleri için emek göstermeden, çaba harcamadan ulaşmaya çalışıyorlar. Bu da hayatın gerçeklerinin görmezden gelinmesine neden oluyor. Çünkü izledikleri Youtuber’lar veya diğer sosyal medyalardaki ünlü kişiler sanki hiçbir şey yapmadan, emek, çaba göstermeden oraya gelmişler gibi hissediyorlar ve aynısını yapmak istiyorlar. Bu dönemde kolay para kazanmak daha cazip geliyor. Fakat mecraya girip başaramadıkları zaman onlar için bir yıkım oluyor. Bu da öz güven duygularını yitirmelerine neden oluyor.” şeklinde aktardı.

youtuber-3.jpg

‘OLUMSUZ YÖNDE ETKİLİYOR’

Sosyal medya içerik üreticilerinin taklitlerini yaparak video çeken çocuklarda kimlik kargaşası sorunun ortaya çıktığını dile getiren Özpınar, “Çocukluk ve ergenlik dönemi bizim kişiselleşmeye başladığımız, kendi benliğimizi oluşturduğumuz bir dönem. Bu aşamada herhangi bir ünlüyü örnek alıp onun gibi davranarak videolar çekmek, kimlik oluşumu aşamasında çocukları olumsuz yönde etkiliyor. Çünkü kendi benliğimizi bulmaya çalıştığımız bir dönem olduğu için çocuk kendisinin ne yapacağını çok fazla fark edemiyor. Bu da kimlik kargaşasına neden oluyor. Çok küçük yaşlarda Youtube sayfası açıyorlar. Ve tamamen ünlü bir kişinin taklidini yapıyorlar. İzlenmediği veya tıklanmadığı zaman ise çocuklarda depresyon, kaygı, kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıklarla karşılaşılabiliyor. Beklentiyi sosyal medya karşılamadığı zaman ise gerçek hayattan da uzaklaşmalar gerçekleşiyor. Çünkü denediği alanda başarılı olmadığı zaman diğer alanlarda da başarılı olamayacağını düşünüyor.” diye konuştu.

‘EN BÜYÜK SORUMLUK AİLEDE’

Çocukların sosyal medya için çektikleri videoların tamamen aile gözetiminde olması gerektiğini belirten Özpınar, “Bu aşamada ailelere çok fazla sorumluluk düşüyor. Burada yapmamız gereken en önemli unsur, çocuğu gerçek aktivitelere yönlendirmektir. Çağımızda çok küçük yaşlarda çocuklara telefon veriliyor. Hatta sosyal medya hesaplarını aileler açıyor. Bu noktada çok dikkatli olunması gerekiyor. Onları gerçek aktivitelere yönlendirip, gerçek sorumluluklar vermek gerekiyor. Ama eğer çocuğun çok fazla ilgisi varsa, bunu işlevsel hale getirmek gerekiyor. Doğru ve düzgün yollardan gidilmesi gerektiği öğretilmeli. Özellikle Youtube noktasında kontrollü kullanımlar sağlanmalıdır. Çünkü paylaşılan vidoya birçok iyi veya kötü yorumlar gelecek. Çocuğumuza nelerle karşılaşabileceği noktasında bilgiler vermeliyiz. Yorumlar aileler gözetimi altında olmalı. Çekilen vidolar direkt olarak sosyal medyaya yüklenmekten ziyade önce aileni süzgecinden geçmeli. Çünkü aile olarak bazı şeyleri öngörebiliyoruz.” sözlerine yer verdi.

pakize-beyza-ozpinar.jpeg

‘HAYATIMIZIN HER YERİNE İŞLEDİ’

Teknolojiyi tamamen yok sayılamayacağını ancak kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayan Özpınar, “Teknolojiyi ve sosyal medyada bu zamanda tamamen yok sayamayız. Çünkü hayatımızın her yerine işlemiş durumda. Ama çok küçük yaşlarda sosyal medya içeriklerine maruz kalındığı zaman üretkenliğin ciddi anlamda azaldığını gözlemleybiliyoruz. Sosyal medya gerçekten büyük bir mecra. Maalesef çocukları bu mecradan tamamen uzak tutamıyoruz. Ama her alanda olduğu gibi ailenin kontrol mekanizmasını ortaya çıkarması gerekiyor. Çocuklarla iyi bir iletişim içerisinde olunması da gerekiyor. Neden bu yolu tercih ettiği ve gelecek planları hakkında konuşulması gerekiyor. Ama ne olursa olsun çocuğumuzu sosyal medyanın eleştiri ve linç kısmından biraz uzak tutmamız gerekiyor. Çünkü çok fazla linçe uğrayabiliyor ve olumsuz yorumlarla karşılaşabiliyorlar. Bunun önüne geçmek biraz da ailenin elinde. Temennimiz belirli bir yaşa kadar bu platformlarda çocukların yer almaması.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.