Konya’da 152 yıllık tarihe sprey boya şoku!

Konya’da 152 yıllık tarihe sprey boya şoku!
 Muhabir
Konya’da 152 yıl önce yapılan Küçük Sinan Çeşmesi, sprey boyalarla kirletildi. 1872 yılında üç lülesi olan tarihi çeşmenin iki lülesi ise iptal edildi.

Bir buçuk asır önce Konya'da yaşayan ünlü hayırsever Ali Ağa maddi servetini toplum yararına kullanmanın güzel bir örneği olarak Konya'nın kadim mahallesi olan Araplar semtine çeşmeler vakf edildi. Üç yolun kesişim noktasına çift lüleli Araplar çeşmesini, üç lüleli meydan çeşmesi olarak Küçük Sinan çeşmesini ve Şehit Sadık İlkokulu ile Karaciğan mahallesi sınırına Karakayış çeşmesini hayrat olarak yaptırıldı.

cesme-1.jpg

‘BİR BUÇUK ASIRDIR HİZMET VERİYOR’

Tokgöz, çeşme hakkında şu bilgileri verdi;

“1872 tarihli Küçük Sinan Meydan Çeşmesi, üç yönde lülesi olan bir meydan çeşmesidir. Yaptıran ise bu alandaki 1 872 tarihli Araplar çeşmesini ve 1907 tarihli Karakayış çeşmesi yaptıran Ali Ağa'dır. Araplar Mahallesi miladi 700'lü yıllardaki Emevi akınları sonucu Konya'ya yerleşim yapan Arap müslümanlardan oluşan bir mahalle, ikinci olarak 1830 yılında Kavalalı Mısır beylerbeyi Mehmet Ali paşanın oğlu İbrahim paşa ile yapılan Konya savaşı sonucu kışlayan ve esir düşen Arap ve Türk askerlerin yerleşim alan kadim bir mahalle. Dolayısıyla Araplar mahallesi ve günümüzde iptal edilerek yeniden sınırı çizilen Araplar Mahallesine dahil edilen Küçük Sinan mahallesi ve çeşmesi bir buçuk asırdır yöre insanına hizmet veriyor.”

cesme-2.jpg

Araplar mahallesi Roma, Emevi, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi iskan olan bir yerleşim yeridir. Yalnız Küçük Sinan, Orta Sinan ve Büyük Sinan Mahallesi'ndeki Sinan kim o meçhul. Konya'ya ait 151 şer'i sicil defterinden inceleme yaptığımda 1840 sonrası defterlerde yalnızca Küçük Sinan mahallesi perakende Sinan olarak yer alıyor. Peki "Kayacık" neyi ifade ediyor ve niye Kayacık Araplar mahallesi ismi kullanılmıştır? Sinan eğer bir şahıs ise nereli ve kim? tarihi kaynaklarda açık bir bilgi bulunmamaktadır. İkinci bir nokta ise bu çeşmeleri yaptıran Ali Ağa kim, mahalleden biri mi? Bürokrat olup geçici Konya'da iken hayır eseri olarak çeşme yaptırmış ? Biri mi? Konya'lı ise kabri nerede? Vakfiyesi var ise ki çeşme gibi bir mimari eserin mutlaka hepsinde vakfiyesi var denilebilir? 1923 yılında tüm çeşmeler belediyelere devredilmiştir.

cesme-3.jpg

Ancak bu tarihi eserler sadece Koski gözetiminde su dağıtılan bir yer olmayıp vakfiye olarak Vakıflar bölge müdürlüğü, tarihi tescilli eser olarak İl Kültür Müdürlüğü sahasında ve bir yönü de İl Tarihi eserleri koruma kurulu kapsamında kalmaktadır. Ne yazık ki 152 yıl önce yaşamış ne Sinan adlı kişi hakkında ne hayırsever Ali Ağa hakkında net bir bilgi bulunmuyor.”

“Çeşmenin iki lülesi iptal, aktif olan bir yüzünde ise spreyle su akan çaydanlık figürü boyası ve yine sprey boya Fenerbahçe yazılı olması üzüntü verici. Tarihi eserlere zarar verenlere yönelik mevzuatımızda bulunan hapis ve para cezalarının mutlaka uygulanarak bu tür zarar veren kişilerin adli takibata uğraması sağlanmalıdır. Acilen çeşmelerin kendi konumuna ve işlevine döndürülmesi gerek. Çeşmenin banisini bulmak için de Cumhuriyet öncesi arşivlerde bukunan kaynakların araştırmacılara açılmalı.

152 yıllık tarhi çeşmenin kitabesinde ise ebcedli bir tarih düşürme sanatı vardır. Batı cephesinde yer alan kitabede Abdi’nin kaleme aldığı şu kıta yazılıdır:

Ne zîbâ oldu bünyânı yaraşır şimdiki örfe

Riyâsız oldu bu hayrât mahalle akçası sarfe

Hayâtına sebeb oldu bu çeşmenin Ali Ağa

Dedi târîh buna Abdî adedin dal ile gurfe 1289

Kitabesine göre Ali Ağa adlı bir zat tarafından 1289/1872-73 yılında yaptırılmıştır.”

cesme-4.jpg

HALKA AÇIK İLETİŞİM PANOSUDUR

Tokgöz, anlatımını şu şekilde sürdürdü;

“Türk İslam mimarisinin özgün kamusal örneklerinden olan çeşmelerin bir su mimarisi ve hayır amaçlı yaptırılan eserdir. Sosyolojik olarak halkın çeşme başında sosyalleştiğini ve kamu yararına açık bir mekân. Ahirette yaptırana sevap kazandıran bir sadaka olarak benimsendiğini, insanların kazançlarını bir sosyal yarar şeklinde toplumun faydasına ücretsiz ve hayır olarak vakfedilmesi takdire şayandır.

Kitabeler mimari eserlerin halka açık iletişim panosudur. Kitabeler bize eserin yapılış gerekçesini, kimin yaptırdığını, yapım tarihini, edebi şiirleri, ebced hesabıyla yapılış tarihini gösteren ve güzel yazı sanatı ile yazılmış kuşaklar arası bütünleşik bir iletişim panosudur. Bir mimari eseri bize tanıtan barkod demektir. Mimari eserlerde yer alan kitabeler aynen ürün barkodu gibi halka açık kamusal alanda mimari eserin tanıtımını yapmakta ve şifrelerini vermektedir. Şifreyi çözmek için dönemin kültürüne, o zamanların Türkçesine aşina olmak gerekir.”

cesme-5.jpg

152 yıldır hizmet veren tarihi Küçük Sinan çeşmesinin tekrar ihya edilmesi ve hizmet vermesi için önerilerini şöyle sıraladı:

Çeşme ivedilikle üzerine yapılan sprey boyalardan temizlenmeli ve çeşmenin akmayan iki lülesi tamir edilerek ihya edilmelidir. Vakıf eser olan bu kültürel bir zenginlik ve tarihi mirasımız olan çeşme aslına uygun biçimde restore edilmelidir. Bir buçuk asırlık yçecdat yadigarı tarihi çeşmenin öncelikle her iki cephesindeki yazılar ve kitabesi üzerindeki boyalar temizlenmelidir. Çeşmenin orijinal gülbezek kısmı ortaya çıkarılmalı, beton atılan su yalağı temizlenmelidir. Tarihi esere uygun malzeme kullanılarak çeşme lülesinden su akıtılmalıdır.

cesme-6.jpg

Ecdat yadigarı tarihi çeşmeye uygun bir yere barkod konularak ilgili web sayfası linklerine yönlendirme yapılarak çeşmenin mimari özellikleri, kitabesi, mimarisi ve yaptıran Müftü İbrahim Efendi hakkındaki bilgiler erişime açılmalıdır.

Tarihi eserleri korumak isteyen vatandaşlar için bu eserlerde ortaya çıkan çeşitli aksaklıklar ile tamir ve temizlik gibi ihtiyaçlarının bildirilmesi için alo ihbar hattı açılmalıdır.

Halen telefonla yetkili olduğu düşünülen bir kurum aranıldığında her kurum kendisine değil başka bir kamu kurumunu araması yönünde kişilere açıklama yapmaktadır. Bu noktada hem yetki karmaşasını gidermek hem de ihbarları teşvik etmek için 7/24 saat açık bir müşterek ihbar hattı kurulmalıdır. Tarihi eserler hakkında yapılan ihbarı alan kamu kurumları kendi aralarında görev dağılımına gitmelidir.