Hz. Muhammed’in naaşı çalınacaktı, Türk askerlerinin dikkati önledi
Yazıları ve paylaşımlarıyla ön plana çıkan Hasan Mert Kaya, sosyal medyada birçok kişi tarafından ilgiyle takip ediliyor. Hasan Mert Kaya’nın “Hz. Muhammed’in Naaşı Çalınacaktı” başlıklı paylaşımı da dikkat çekti.
‘NAAŞI KAÇIRILMAK İSTENDİ’
Kaya’nın sosyal medya paylaşımında şu ifadeler yer aldı;
“Hz. Muhammed’in Naaşı Çalınacaktı
Medine’de bulunan peygamberin kabri iki defa soyulmak ve naaşı kaçırılmak istendi. İlk girişim 12. Yüzyılda Papa’nın emriyle, diğeri ise 16. Yüzyılda Portekizli amiral Alfonso d’Albuquerque’nin planıyla denendi. İki girişimi de Türkler önledi.
12. Yüzyılda yaşanan ilk girişimi planlayan papalık Hicaz’a çok iyi Arapça konuşan 20 kişilik bir ekip gönderdi. Uzun vadeli ve son derece sessizce uygulanacak bir plan yapılmıştı. Bu ekip Mısır üzerinden Medine’ye ulaştı ve şehre girmeden önce onar kişilik iki gruba ayrıldılar.
Bir grup derviş rolüne bürünüp Mescid-i Nebevi’nin şeyhi, idarecisi olan zatı hediyelerle ziyaret edip, maksatlarının peygambere olabildiğince yakın bir mevkide kalıp dua ve ibadetle meşgul olmak olduğunu bildirdiler. Şeyh de onları Hücre-i Saadet’e yakın bir odaya yerleştirdi.
İkinci grup ise Medine’de hamallık, dilencilik ve çöpçülük yapmaya başladı. İki grup şehirde üç sene kaldı. Derviş kılığında olanlar peygamberin kabrine doğru tünel kazıyor, çöpçü, hamal ve dilenci olan diğer grup ise çıkan toprağı alıp yok etme görevini yerine getiriyordu.
O günlerde Medine, Mekke ve civarını Şam’da bulunan Nureddin Zengi himaye edip koruyordu. Nureddin bir gece yanına 6.000 asker alıp hızla Medine’ye doğru yola çıkar. Kimse bu ani gidişin sebebini bilmemektedir. Nureddin çatlayan atları değiştirerek üç günde Medine’ye varır.
Medine’de bulunan herkesin tek tek önünden geçirilmesini emreden Nureddin aradığı kişileri bulamaz. Aradığı 20 kişilik hırsız şebekesindekilerin yüzlerini rüyasında görmüş ve bizzat peygamber kendisinden bu nebbaşları bertaraf etmesini istemişti.
Geride sadece kendilerini dua ve ibadete adayıp kimselerle görüşmeyen sahte dervişler kalmıştır. Nureddin onları görür görmez tanır. Onların itirafıyla çöpçü ve hamal kılığındaki diğer on kişi de yakalanır. Nureddin Papa’nın korkunç planına sadık bu 20 kişiyi idam ettirir.
Ardından Hz.Muhammed’in kabrinin etrafını kaya zemine ulaşana kadar 360° kazdırıp içine erimiş kurşun döktürüp kalın bir duvar ördürür. Böylece bu ilk tehlike atlatılır.
İkinci girişim ise Osmanlılar’ın Memlukları yenip Hicaz’ın korumasını üstlendikleri zamana denk gelir.
Portekizliler Hz.Muhammed’in naaşını çalıp Müslümanların erişemeyeceği bir yerde rehin tutarak Hindistan baharat yollarının güvenliğini sağlamak ister. Portekiz’in Kızıldeniz’deki donanmasının komutanlarından Amiral Alfonso d’Albuquerque Cidde sahillerine çıkarma yapmak ister.
Amacı Cidde üzerinden hem Mekke’ye uzanmak ve ardından muhtemelen Yanbu sahillerinden de Medine’yi alıp Hz.Muhammed’in kabrini açıp naaşını çalıp götürmekti. Aslında donanmalarının ateş gücü bunu yapabilecek güçteydi. Eğer Hicaz’da karşılarına Memluklar çıksaydı bu olabilirdi.
Fakat kaderin cilvesi olarak karşılarına en az onlar kadar hatta onlardan da güçlü ateşli silah donanımı olan Osmanlılar çıkınca püskürtüldüler ve kutsal beldelere giremediler. Böylece kabir hırsızlığına yönelik ikinci girişim de savuşturulmuş oldu.
V’esselam”