Konyaspor, Galatasaray maçını nasıl kaybetti?

Öncelikle şunu kabul edelim. Ligdeki üç İstanbul takımı ile öteki takımlar arasında çok büyük bütçe ve kalite farkı var. Bu sebeple bu üç takıma karşı dengeli oynasanız bile kazanmak kolay değil. Ancak kalite ve bütçe farkı sahaya çıkar çıkmaz teslim bayrağını çekmenizi gerektirmiyor.

İstanbul'un şampiyonluk yarışı veren üç takımına karşı kazanmak için bence topa sahip olmak gerekiyor. Topu rakibe bırakırsan baskı kurup kaliteli ayaklarıyla sonuca gidiyorlar. Ali Çamdalı da Galatasaray karşısında topa sahip olmak için üçlü savunma ile oynayıp orta sahada bir fazla olmak istemiş. Bu plan kağıt üzerinde mantıklı gibi görünse de sahada ciddi zaafiyetler doğurduğunu gördük.

Aslında ilk 11'i görünce Jevtoviç'in stoper oynayacağını düşünmüştüm. Üçlü savunma benim için sürpriz oldu. Bu tercihte bazı oyuncular yeni pozisyonlarına ve üçlü savunmanın gerektirdiği rollerine adapte olamadılar. Ndao savunma anlamında yetersiz ve Uğurcan ile uyumsuzdu. Ndao savunma mı yapayım hücum mu edeyim derken bocaladı durdu.

Neticede ilk golü Konyaspor üçlü savunmasının yerleşim hatasından yedi. Guilherme Yusuf tarafı daha sorunsuz görünse de Guilherme'yi üçlü savunmada kullanınca Konyaspor Guilherme'nin ofansif bindirmelerinden yoksun kaldı.

Sahada stoper orjinli tek oyuncu (Adil) olması (Uğurcan çok pozisyonlu oyuncu) savunmayı tedirgin etti.

Orta sahada sayısal olarak bir fazla olsa da Konyaspor bu defa Torreira'nın enerjisi ile başa çıkamadı. Oğulcan dinamik bir oyun oynasa da topu tutmasını ve iyi kullanmasını beklediğimiz asıl oyuncu olan Alexic'e Torreira göz açtırmadı. 3-4-3 'ün kenarları sürekli tedirgin oynadığı için savunma arkası koşular yetersiz Alexic'in pas opsiyonları da sınırlı kaldı.

Geçen hafta olduğu gibi bu hafta da savunma rakibi ofsayta düşürmek isterken bir oyuncunun geç kalması yüzünden hat bozulup Konyaspor gol yedi. Bu problemin çözülmesi gerekiyor.

Oldum olası üçlü savunma işini bir türlü sevmedim sevemedim. Bence tekrar dörtlüye dönülmeli. Üçlü savunma ile uzun bir süre görüşmeyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kasım Göçer Arşivi