Cümle artığı...

Amelelik aslında bir yönüyle bir iş için vasıfsız ya da vasıflı niteliklerin yanı sıra işin yapılması için maddi ve manevi yönü itibariyle verilen emektir. Bu arada şunu ifade etmeden geçmekte, çok doğru olmayacaktır. Burada bir işçi sıfatında verilen ve her helal lokma için akıtılan ter kıymetlidir. Konunun niteliğini bu yönlü ilerletme gibi bir düşüncem yok. Çünkü sonucun sürece olan bağlamında koskoca bir dünya ve yaşanılması için bir hayat mücadelesinin ortasında herkes bir yönüyle kendi dünyasının birey bazlı aktörüdür.

Yorum, bir yorma işidir. Konunun hayrını kaçırmadan kendi kapsamında bir ilerlemeye ve bilimsel niteliklerle donatmaya çalışmak elbette düşüncenin akıbeti açısından da önemli gözükmektedir. Yoksa diğer yönüyle de felaket tellâllığına davetiye çıkarmak olacaktır. Şu denilebilir, konunun negatife dair yönünü de konuşmanın sakıncası ne olabilir ki?

Konuşmanın konuya dair verilerden uzaklaşıp, yol yordam almaya başlaması aslında kimin ne anladığı ya da kimin neyi anlatmaya çalıştığı yönünde anlam kargaşasına ev sahipliği yapacak olmasıdır galiba bütün mevzu. Ve hâlâ konunun ve yorumun vasfına dair konuşmuş değilim.

Anlatmaktan kasıt anlaşılmaktır. Şeklinde kullandığım bu cümlede kendi içinde bir takım pürüzleri barındırdığı da aşikâr. Çünkü kimin ne anladığı da kendi içinde bir soru işaretine karşı muhataplık oluşturmaktadır.

Sonuçta, yorumsal yönü itibariyle vasıfsız bir cümleninde bir alıcısı elbette vardır. Bu işin ameleliğini üstlenmekte, işin; aslını kimden öğrenmek gerektiğine yönelik bir kaynak arayışına yöneltmesi daha samimi durmaktadır. Yoksa söylendi ve bitti demekten öteye geçmeyecek olmasının yanı sıra bilgi kirliliğinin beyin sağlığı ve epistemolojik yönüne karşıda bir zarar gibi durmaktadır.

Kaynak ne ya da ne değil, kısmı da elbette önemli. Düşüncenin kaynağı, beslendiği kaynağın pH değerinde asidik ve bazik olma durumuna göre de değişiklik gösterecektir.

Ya bu iş nasıl olacak. İkinin çarpanının kendisi olduğunda çıkan sonuç kadar net bir şey söyleyebilirim size. Kraldan çok kralcı bir anlayıştan uzakta, işin ehline işi bırakmakta, konunun hayrını kaçırmadan, yormadan, yorumlamanın ana temasına doğru yordamanın kıymetini bir nebze artıracaktır.

Konuşmayalım mı denilebilir? Yorum, sonuçta bir emek ister. Emeksiz bir düşünce ameleliği ise, “kim ne dedi" kısmından başlayıp, o onu dedi, bu bunu dedi, bu buna bunu demişlerden oluşan, bilgisel olmayan bir kirliliğin, beyinsel yorgunluğuna doğru yol alacak olması içten bile değil. Kamuoyu nezdinde de bu böyledir.

Neyse çok fazla uzatmadan...

Herkesin cümlesi kendisine hayırlı olsun. Daha ne denilebilir ?

Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Topuz Arşivi