İslam Tarihine baktığımız zaman özellikle İslam öncesi cahiliye döneminde kız çocuklarının değersiz görüldüğünü ve uğursuzluk getirdi düşüncesiyle, diri diri gömüldüğünü yada boğarak öldürüldüğünü görürürüz. Bu ve benzeri bir çok sebeplerden dolayı çoğu kavim helak olarak yer yüzünden silinmiştir.
Tarihte Bir Çok Kavim Helak Oldu
Yaşlı dünyamızın tarihinde birçok önemli olaylar olmuştur. Zaman içinde yaptıkları isyanlar sebebi ile nice kavimler ilahi azaba uğrayarak helak olmuşlardır. Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz’in (sas) beyanlarına göre bu kavimlerin helak olmalarının başlıca sebepleri; puta tapma, zulüm ve akla hayale gelmeyecek kadar türlü türlü sapıklıklar ve Cenabı Hakk’a isyan etmeleridir. Bir kısım kavimler peygamberlerine inanmadıkları gibi onları öldürmeye bile kalkmışlardır.
Hz Nuh’un Kavmi küfür ve isyanda aşırıya gitmiş, çocuklar öldürülmüş iffet ve namustan uzak kalmış bunun sonucunda ise büyük bir Tufan ile boğularak yer yüzünden silinmişlerdir.
Hz İbrahim’in yeğeni olan Hz. Lut’un Kavmi İsyan da ve homoseksüellikte ileri gitmiş kadınlardan uzaklaşılmış Allah’a isyan had seviyeye çıkarak helak ile görevli insan kılığında gelen melekleri dahi taciz etmek için Hz. Lut aleyhisselam’ın kapısına dayanmış ve sonunda büyük bir azaba çarptırılarak Sabaha karşı şehrin altı üstüne gelir. Balçıktan pişirilmiş üzerlerine kat kat taşlar yağdı. Lut’un (as) karısı dahil Lut kavmi taş olarak helak oldu.
Hz. Salih’in (as) kavmi Semud, Hz İbrahim’in (as) Kavmi ve Nemrut gibi bir çok peygamberin kavmi; tartıda adaletdizlik, İsyan,küfür,Cinsel istismar çocuk öldürme gibi bir çok sebepten dolayı Helak Olmuştur.
Günümüze baktığımızda bu helak sebeplerini günümüzde toplı olarak ve fazlasıyla hatta daha çirkinleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Çocuklar dünyaya yaşamak için gelir. Çocuğun doğması mutlu bir olay dır. ÇocuK geleceği simgeler. Geleceyi yaratır, gelecekte yaşar. Ama, çocukların yaşama şansı her yerde aynı değildir. Çocukların yaşama hakkı kağıt üzerinde eşittir, gerçekte ise bazı çocuklar için bu hak, önceden ellerinden alınmıştır.
Kimisi Saavaşta canice öldürülürken kimisi ise en yakını dediğimiz ailesi tarafından öldürülür. Geçtiğimiz günlerde kamuoyunu derinden üzen bir çocuk ölümü daha gerçekleştirildi. Evet Narin kızımızda tıpkı diğer yaşıtları gibi 8 yaşında ve amcası tarafınfan canice katledildi.
Peki defalarca 7-8 yaşlarında kız çocuklarının en yakınları tarafından tacize uğraması yada öldürülmesi neden engellenemiyor? Bu ilk olmadığı gibi üstelik sonda olmayacaktır. Cezalar mı yetersiz yoksa vicdan denen kavram her geçen gün ölüyor mu?
Osmanlı Devleti Şeri hukuk kuralarına özellikte bu konularda çok hassas davranır Had cezaaı ve Teşhir cezası ile ölüme yada dayak cezasına çarptırılırdı üstelik Padişahların kanunları ile (Teşhir cezası) bu Çocuğa yönelik işlenen suçların önüne çok büyük bir oranda geçmiştir hatta yok denenecek seviyeye kadar indirmiştir.
Bazı suçların cezası İslam Hukukun’da ve şir’i hukukta açıkça bilirtilmiş ve durma noktasına getirmişken şunu sormadan edemiyorum İsveç olan bir Hristiyan Ülkesinden aldığımız ve müslümanların yönetildiği Medeni kanun mu doğru, yoksa Allah’ın koyduğu Osmanlı Devletinin dahi uyguladığı ve bu tür suçları neredeyse durma noktasına getiren Şeri’i kanunlar mı?
Umarım daha fazla geç kalınmadan gerekli ve doğru adımlar atılır, artık Leyla’lar Narinler ve daha niceleri en yakınları tarafından öldürülmez yada adice tazcize uğramaz….
