7. kitabım EGONYA çıktı

Sevgili okurlarım bir şair bir yazar olarak bir büyük mutluluğu daha bugünlerde çıkan 7. Kitabım Egonya ile yaşıyorum. Her yıl bir kitap hedefi ile çıktığım bu yolda bu yıl da Genel Yayın yönetmenliğini yaptığım SKY’den çıkan kitabımın sevincini ve huzurunu içimde hissediyorum. Tabi ki bu konuda üreten olarak sizlerden ricam bu çıkan kitaplara teveccüh göstermeniz olacak. Eylül ayının ikinci yarısında Rampalı Çarşı 3. Katta yer alan Selçukya Kültür Evinde Egonya için bir imza günü yapacağız inşallah. Kesin tarih belli olunca bu sütunlardan bunu da duyuracağım. Hepinizi bu imza gününde görmek isterim.

Siz Hiç Böyle Sevildiniz Mi? üst başlığı ile çıkan Egonya kitabında küçük sürprizler de okuyuculara ilginç duygular yaşatacak inşallah şimdi sizlere kitabın girişinde yer alan küçük hikâyeyi ve Egonya şiirlerinden ilkini sunmak istiyorum bir daha ki yazılarda buluşmak üzere sevgiyle kalın.

EGONYA SIRRI

Ara sıra görüyordum onu, şehrin caddelerinde. Başı yukarıda, havalı ve egosu yüksek bir kadındı; güzelliği ise hak veriyordu kendisine. Önceleri ona karşı bir duygu yoktu içimde, sadece ilgimi çekiyordu. Bir zaman görmedim, rast gelmedik, karşılaşmadık... Özlüyordum galiba, onu gördüğüm yerlerde dolaşmaya, tesadüf ettiğim parklarda oyalanmaya başladım. Evini, adresini bilmiyordum. Evden onu görmek arzusuyla çıkıyor, caddelerde, sokaklarda onu arıyordum. Kaldırıp başımı pencerelere bakıyor, balkon demirlerinde kuşlar gibi bekletiyordum bakışlarımı. Her güzel kadın, her havalı hanım, her kendinden emin bayan ona benziyor, sonra birer serap gibi silinip gidiyorlardı caddenin, sokağın sonunda. Evvelki karşılaşmalarımız geliyordu aklıma; keşke diyordum daha çok baksaydım, yüzünü içime çizseydim... boş laflardı bunlar; zaten çok bakmış, zaten içime çizmiştim yüzünü. Öyle olmasa dolaşır mıydım böyle yana yakıla! Sonra kendimden şüphe etmeye başladım. Yoksa gerçek değil miydi o müthiş kadın? Bir hayal mi görmüştüm? Serap mıydı şehrin sıcak meydanında gördüğüm? Ya da bir tayf, bir Peri falan mıydı o? Olur mu canım diyordum. Kanlı canlı bir kadındı işte... Böylesi düşüncelerin çıkmazlarında dolaşıp duruyordum Bir gün hiç ummadığım bir anda, hiç beklemediğim bir yerde karşıma çıkıverdi. Bir kafede oturuyordum. O da tam karşımdaki masadaydı. Yüz yüzeydin, göz göze geldik. Birden göz kırptı, ayağa kalktı, gelip benim masama oturdu. "Hâlâ unutmadın mı beni?" dedi. "Sen biliyor muydun?" diye kekeledim. "Bilmemek mümkün mü şaşkın şair, her halin haykırıyor beni sevdiğini" dedi. Üstelik şair olduğumu da biliyordu. Bir bir anlattı ona olan ilgimi nerede, nasıl fark ettiğini, beni nereden tanıdığını. Öylece dinliyordum onu, şaşkın bir ördeğin, bir masal kuşunun şakımasını dinlediği gibi. Birden kalktı, biraz durdu öylece ve yüzüme doğru eğilerek "Bana bir şiir yazsana" dedi. "Oo... olur" dedim ve ekledim, " Bari adını söyle de şiirim süslensin" dedim. "Beni havalı görüyormuşsun ya, Bayan Ego dersin." dedi. Sahiden bir peri miydi yoksa bu güzellik? Nereden biliyordu, kim demişti ona böyle dediğimi? Kendimi biraz toplayıp: " Bir bayana böyle seslenmek olmaz, madem öyle senin adın Egonya olsun." dedim. "Vayyy" dedi. "Şiire başladın bile..." Birkaç gün sonra bir Egonya şiiri yazdım. Sonra bir tane daha, bir tane daha derken tam 41 Egonya şiiri oldu. İşte bu kitap da böyle oluştu. Egonya diye bir kadın var mıydı? Yoksa bir Peri mi çıktı karşıma? Gördüğüm bir hayal miydi? Bu şiirleri onun gözlerinin içine bakarak okudum mu? Bilmiyorum. Ama sizler bu şiirleri okurken ona olan duygularımı, askımı ve sevgimi anlayacaksınız.

bir

Nefesli sazlar gibi

İnsanın içine işliyor bakışın

Avuçlarında yeşeriyor Sehr-i Konya

Endemik bir çiçeksin sen

Sevda bahçesinde Egonya

Bülbüllerin nağmeleri

Narsist etmesin yine de seni

Bilmez gönlümdeki Ayse'yi bu dünya

Adını bile tam söyleyemiyorum

Kalbimin bestesinde Egonya

Beni de al ilhamından

Yaz kitaplarından birine öykümü

Açsın erguvan filizlensin sardunya

Günü güzelleştir ışığınla

Mehtab ol akşamın ertesinde Egonya

Dökülür yollarına

İçimin gülleri yaprak yaprak

Bakar uzaktan Fransa, Almanya

Sen sığmazsın hiçbir ülkeye

Yerin masallar ülkesinde Egonya

Aynalara sorma

Yok, senden güzeli bu diyarda

İrem bağları senin sılan ya

Göster endamını, düşür gölgeni

Bekliyorum sevda caddesinde Egonya

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Ukdem Arşivi